Beyin Kabuğunda Analiz ve Sentez
Beyin yarımkürelerinin kabuğu, organizmada bilginin analizi ve sentezi işlevlerini yerine getirir.
Analiz, farklı uyarıcıların birbirinden ayırt edilmesi (diferensiyasyonu) anlamına gelir ve bu süreç reseptör düzeyinde başlar.
Analiz sürecinin en gelişmiş hali beyin kabuğunda gerçekleşir.
Sentez, farklı nöronlar ve nöron grupları arasında oluşan etkileşim sonucunda uyanımların birleştirilmesi ve düzenlenmesi sürecidir.
Uyarıcının şiddeti, süresi ve değişme hızı gibi faktörlere bağlı olarak beyinde farklı zaman ve mekâna özgü uyarılar meydana gelir.
Beyin kabuğuna özgü analiz şekli, uyarıcıları sinyal özelliklerine göre ayırt etme yeteneğidir ve bu süreç genellikle içsel inhibisyon (geciktirme) mekanizmalarıyla sağlanır.

Beyin Kabuğunda Dinamik Stereotip və Şartlı Reflekslerin Dəyişimi
Beyin yarımkürelerinin kabuğu, yalnız tek tek sinyalleri değil, aynı zamanda onların toplamını ve belli bir sıraya göre düzenlenmiş halini de algılama yeteneğine sahiptir.
Bu, diferensiasiyanın (ayırt etmenin) mümkün olduğunu gösterir.
Beyin kabuğunun sentez faaliyetinin en karmaşık biçimi, dinamik stereotip ya da sistemlilik olarak bilinir. Örneğin, köpekler üzerinde yapılan deneylerde, farklı şartlı uyarıcılar belirli bir düzenle tekrarlandığında, beyin kabuğu bu uyarı sistemine uyum sağlayarak bir refleks zinciri oluşturur. Artık herhangi bir tek uyarıcı, yalnız başına değil, önceki ve sonraki uyarılarla bağlantılı olarak algılanır ve reaksiyon da bu bütünsel bağlama göre ortaya çıkar.
Bu dinamik stereotipler, gerçek yaşamda alışkanlıkların, otomatik davranışların ve canlıların davranış sistemlerinin temelini oluşturur.
Ayrıca, beyin kabuğunun analiz ve sentez süreçlerinde önemli olan bir başka olay da şartlı refleksin değiştirilebilmesidir. Bu, bir şartlı uyarıcının etkisinin (örneğin bir sesin) farklı koşullarda farklı anlamlar kazanmasıdır.
Örnek olarak:
Metronom sesi saniyede 120 kez çalındığında, sabah saatlerinde hayvana yiyecek verildiğinde bu ses şartlı beslenme tepkisine neden olur. Ancak aynı ses öğlen saatlerinde elektriksel bir uyarıyla birlikte verilirse, bu defa savunma refleksine yol açar. Burada “zaman” faktörü, şartlı refleksin türünü belirleyen kritik bir unsur haline gelir.
Artık herhangi bir tek uyarıcı, yalnız başına değil, önceki ve sonraki uyarılarla bağlantılı olarak algılanır ve reaksiyon da bu bütünsel bağlama göre ortaya çıkar.
Bu dinamik stereotipler, gerçek yaşamda alışkanlıkların, otomatik davranışların ve canlıların davranış sistemlerinin temelini oluşturur.
Ayrıca, beyin kabuğunun analiz ve sentez süreçlerinde önemli olan bir başka olay da şartlı refleksin değiştirilebilmesidir.
Bu, bir şartlı uyarıcının etkisinin (örneğin bir sesin) farklı koşullarda farklı anlamlar kazanmasıdır.
Örnek olarak:
Metronom sesi saniyede 120 kez çalındığında, sabah saatlerinde hayvana yiyecek verildiğinde bu ses şartlı beslenme tepkisine neden olur.
Ancak aynı ses öğlen saatlerinde elektriksel bir uyarıyla birlikte verilirse, bu defa savunma refleksine yol açar.
Burada “zaman” faktörü, şartlı refleksin türünü belirleyen kritik bir unsur haline gelir.
Beyin korteksi bir aktiviteden diğerine geçiş yapma yeteneğine sahiptir. Bu geçiş çeşitli uyaranlarla (örneğin deneycinin varlığı, deney koşulları) tetiklenebilir.
Aynı uyaran (örneğin, bir düdük) farklı koşullarda farklı anlamlara gelebilir: şartlandırılmış bir uyarılma veya şartlandırılmış bir engelleyici sinyal olarak.
Bu “alterler” gözle görülür bir etki yaratmasa da, serebral korteksin işlevsel durumunu değiştirir, bazı bağlantıları yavaşlatır, bazılarını ise harekete geçirir.
Bu süreç vücudun değişen çevreye uyum sağlamasına yardımcı olur.
İnsanlardaki bu değişim daha karmaşıktır. Örneğin, bir kişi aynı uyarana evde, işte ya da kamusal alanlarda farklı tepki verebilir.
